Sağlığı tehdit eden görünmez düşman: Uyku bozukluğu
Uyku, her insanın zihinsel ve fiziksel sağlığı için dinlenmesi, yenilenmesi için her gün yaşaması gereken biyolojik bir süreçtir. Amerikan Hastanesi Uyku Bozuklukları Ünitesinden Dr. Müjdat Babadostu, uykunun asıl amacının yorucu bir günlük hayatın ardından vücudun ve beynin dinlenmesini sağlamak olduğunu belirterek, “İnsanın güne zinde ve dinlenmiş bir şekilde başlaması sağlıklı bir uyku süreci geçirdiğini gösterir. Bu dönemde vücut yeterince dinlenemiyor ve kişi güne yorgun başlıyorsa, bir uyku bozukluğundan şüphelenilmelidir.Yeterli uyku alamama nedeniyle kişilerin gün içinde çeşitli sorunlar yaşamasına ve/veya uyku sırasında meydana gelen fizyolojik olaylara neden olan bozukluklar Genel olarak “uyku bozuklukları” olarak sınıflandırılan bu konuyla ilgili en sık sorulan soruları söylüyor ve yanıtlıyor.
Apne hastalığı olarak da bilinen uykuda nefes alma bozukluğunu açıklayabilir misiniz?
Dr. Müjdat Babadostu: Uyku bozukluklarına neden olan nedenler çok çeşitli olabiliyor. Bireylerin yeterli uyku alamamaları ya da uyku sürecini verimli geçirememeleri fizyolojik ya da psikolojik birçok sorundan kaynaklanabilmektedir. Bunlar genetik kökenli, altta yatan başka hastalıkların sonucu, yanlış alışkanlıklar sonucu ya da “idiyopatik” yani nedeni bilinmeyen nedenlerden kaynaklanıyor olabilir. Bu sorunların doğru bir şekilde tespit edilmesi ve tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır. Oldukça yaygın görülen ancak toplumda yeterli farkındalığın bulunmadığı önemli bir uyku bozukluğudur. Horlama, uyku sırasında nefes darlığı, gece terlemeleri ve sık sık uyanmaların (çoğunlukla tuvalete gitmek için) yanı sıra, insanlar gün içinde çoğunlukla anlamsız yorgunluk ve uykululuktan şikayetçidir. Bu durumlara uyku sırasındaki solunum duraklamaları ve/veya sığ solunum neden olabilir.
Uyku sırasında nefes alma sorunlarının yaşanması apne olarak da bilinir. Sosyal ve iş hayatında sorunlar yaratmasının yanı sıra ölümcül kazalara ve hayati tehlike oluşturan hastalıklara da neden olabiliyor. Bu nedenle teşhis edilmesi ve gerektiğinde tedavi edilmesi gereken bir hastalık grubudur.
Öncelikle uykuda solunum bozukluğunun nedenleri belirlenmelidir.
Uykuda solunum bozukluğunun tedavisi, doğru tanının ve bu bozukluğun altında yatan nedenin belirlenmesiyle başlar. Tanıyı koymak için kişinin “anamnez” dediğimiz şikayetlerinin öyküsünün sorgulanmasının yanı sıra uyku testinin de uygulanması gerekir. Tedavi olarak öncelikle sağlıklı uyku davranışlarını yeniden gözden geçirmek ve bu konudaki kusurları tespit edip varsa düzeltmek gerekir. Bunun dışında bir diğer tedavi yöntemi de apnenin şiddetine göre ağız içi aparat veya basınçlı hava tedavisi sağlayan solunum cihazı ile uyumaktır.
Polisomnografi denilen uyku testinden bahseder misiniz?
Uyku Laboratuvarında uykuda solunum bozukluğu tanısında altın standart olan polisomnografi (Uyku Testi) yapılmaktadır. Polisomnografi, gece boyunca uyku sırasında beyin ve vücudun çeşitli aktivitelerinin izlenmesini ve kaydedilmesini içerir. Hastanın beyin dalgaları, kalp atışları, göz hareketleri, göğüs ve karın solunum hareketleri, uyurken çıkardığı sesler (horlama, mırıldanma gibi), kandaki oksijen oranı ve yatma pozisyonu özel cihazlarla görüntü görüntüleri ile birlikte izlenmekte ve kayıt altına alınmaktadır.
Hastalar bu test sırasında herhangi bir ağrı hissetmezler. Vücuda yerleştirilen alıcılar (elektrotlar) yatma pozisyonunu değiştirmeye, yataktan kalkmaya veya tuvalete gitmeye engel değildir. Bitişikteki laboratuvar kontrol odasındaki monitörlerden hastaları gece boyunca izleyen uyku teknisyeni ve/veya hemşireler, ihtiyaç halinde hastalara yardımcı olarak testin sağlıklı bir şekilde yapılmasını sağlıyor.
Uyku bozukluğu yaşayanlar hastanenin hangi bölümüne gitmeli?
Uyku bozukluklarının tanı ve tedavisi için uyku hekimlerinin hizmet verdiği Uyku Bozuklukları Merkezi’nden yardım almanızı öneririz. Uyku doktorları farklı branşlardan özel eğitim almış (nöroloji, kulak burun boğaz, aile hekimliği, göğüs hastalıkları, dahiliye, pediatri, diş hekimleri, psikiyatristler) doktorlardır.
Düzenli takip risklere karşı korur
“Apne hastalığı yapısal bir bozukluk olduğundan apnenin cihazla tedavisi ömür boyu süren bir tedavidir. Hastaların doktorun önerdiği aralıklarla kontrollere gitmesi gerekir. Bunun için cihazlarının kullanım raporu düzenlenerek hastanın uykusu sağlanır. durumu değerlendirilir. Düzenli takiplerde hasta apnenin yol açabileceği tüm tehlikeli risklerden de korunmuş olur.”
Uyku girintisi bozukluğunun belirtileri nelerdir? Düzenli izleme risklere karşı korur mu?
Uykuda solunum bozukluğunun başlıca belirtileri şu şekilde sıralanmaktadır:
– Uykuyu sürdürememe,
– Çok uykululuk,
– Horlama,
– Uyku sırasında nefes duraklamaları,
– Gece terlemeleri,
– Sık sık tuvalete gitmeyin,
– Uyku sırasında ağız kuruluğu ve burun tıkanıklığı,
– Reflü (uyku sırasında ağza gelen acı, ekşi mide sıvılarının gelmesi),
– Yorgun uyanma, gündüz yorgunluğu ve uykululuk,
– Unutkanlık, halsizlik, konsantrasyon eksikliği, çabuk sonlanma, cinsel isteksizlik.
Uykunuzu değerlendirin
– Ne kadar uyursanız uyuyun, sabahları yorgun ve sersem mi uyanıyorsunuz?
-Gün içinde uyanık kalmakta zorluk mu çekiyorsunuz?
– Uyurken bazen çok horladığınızı ve nefes almakta zorluk çektiğinizi size söyleyen oldu mu?
– Yatağa gittiğinizde uykuya dalmakta zorluk mu çekiyorsunuz, yoksa sabah çok erken kalkıyor ve tekrar uykuya dalmakta zorluk mu çekiyorsunuz?
– Uyku hissine direnmek gün içinde, özellikle de hareketsiz olduğunuz zamanlarda uyku hissini baskılar mı?
– Geceleri, özellikle hareketsiz durduğunuzda bacaklarınızda rahatsız edici bir his, gerginlik, çekilme, karıncalanma veya kasılma yaşıyor musunuz?
-Uykunuzda konuşuyor musunuz, bağırıyor musunuz, çığlık atıyor musunuz veya bilinçsizce hareket ediyor musunuz?
– Daha dinlendirici, verimli ve sağlıklı bir uyku çekmek için yapmanız gerekenleri öğrenmek ister misiniz?
– Bu sorulardan herhangi birine cevabınız “evet” ise deneyimli uzmanlara danışmanızı öneririz.